Konuşmasının başında, “Gezi Parkı için meydanlara çıkan
çocuklar, bir taraftan kendi haklarına sahip çıkarken öbür taraftan sosyal
medya aracılığıyla seslerini dünyaya duyurabildiler.” diyen CHP Bursa
Milletvekili Sena Kaleli, “Bu çocuklar, bizlere, Gezi eylemlerinde, kendi
varlıklarını ve isteklerini çok güzel duyumsattılar. Onlar, ‘Hiç kimse bizim
yaşam biçimimize karar vermemeli, yaşam alanlarımızın da nasıl olacağına biz
karar vermeliyiz. Katılımcılık esastır’ dediler. Biz de onlara saygılı olmak
zorundayız. Bu, bir küresel devrimdir. Bu, bir küresel çığlıktır, aslında. Bu
çığlığa, inşallah, herkes kulak verirse, herkes duyumsarsa, anlarsa bizler de
birbirimizi anlar ve birbirimizin yaşam biçimlerine saygılı davranabilirsek, farklılıkları
birbirimizin içinde soğurabilirsek, demokrasiyi kendi içimizde başarabilirsek,
değişmeyi, dönüşmeyi becerebilirsek bu ülkeyi, hiç kimsenin yanlış ellerine
kaptırmayız. Bu ülke, hepimizin!.. Bu ülke, ne öyle düşünenin ne böyle
düşünenin, ne öyle yaşayanın ne böyle yaşayanın… Ülke, hepimizin ortak yaşama
yeri… Beraber yaşamayı hepimiz öğreneceğiz. Birbirimize haklarını teslim
edeceğiz ki birlikte, huzur içinde, barış içinde, demokrasi içinde
yaşayabilelim.” şeklinde konuştu.
Çocuklarımızın Eğitiminde
Siz Kadınlara Büyük Görev Düşüyor
Çocuklarımızı yetiştirirken kız, erkek çocuk ayrımı yapmamak
durumunda olduğumuzun da altını çizen Sena Kaleli, şöyle dedi: “Kız ve erkek
çocukları eşit koşullarda, eşit anlayışta yetiştirmek zorundayız. Aksi halde,
bizler, çocuklarımıza, bu eğitimi veremezsek birileri, gelir der ki ‘Bu
çocuklara, adab-ı erkan talim ettireceğiz. Onların nöronlarına işleyeceğiz. Bu
çocukların beyinlerine hükmedeceğiz ve bu çocukları daha uslu, ıslah edilmiş
gençler haline getireceğiz.’ Bunları diyen bildiğiniz üzere, Pensilvanya’dan
Hocaefendimiz!.. Aman kadınlar, çocuklarınızın eğitimi için, terbiyesi için,
kız ve erkek çocuklarını ayırmayıp bu çocukları, eşit koşullarda büyütmek için
sizlere çok büyük görev düşüyor. Kimsenin terbiyesine, ıslah etmesine
bırakmadan, çocuklarımıza sahip çıkmak zorundayız.”
Türkiye’de, Kadın
Girişimci Sayısı Yeterli Düzeyde Değil
Konuşmasının devamında, kadınların, küresel üretimin
%66’sını gerçekleştirmelerine rağmen %10’luk bir pay aldıklarını ve Dünyada,
kadının istihdama katılım oranının %48 olduğunu söyleyen Kaleli, Türkiye’deki
durum hakkında ise şunları söyledi: “Bizde, 6 milyon girişimcinin sadece 80
bini kadın. O da Ticaret Sanayi Odalarında belki, eşleri yerine, kanuna karşı
hileler yapabilmek için erkeklerin eşlerini iş sahibi göstermelerinden
kaynaklanıyor. Aktif çalışan ve girişimci kadın sayısı, aslında bu değil. Ne
yazık ki 50-60 binlerde… Biz, hala kadınları girişimciliğe, tam anlamıyla
özendiremiyoruz. Micro krediler var, KOSEB’in kredileri var; ama ne yazık ki
kadınlarımız hala ev eksenli ürünler yapmaktan gayri, farklı alanlara
kaydırılamıyorlar. Oysaki bilgi işlem, iletişim teknolojileri, yazılım konularında,
kadınlar, çok daha ön plana çıkacak bilgiye ve beceriye sahipler. Ama ne yazık
ki girişimcilik ruhunu tam olarak canlandırabilmiş değiliz, Türkiye’de. Kadın
işsizliği de Dünyada %7 dolaylarında iken Türkiye’de bu oran %15.”
Arge çalışmalarına, gayri safi milli hasılamızın ancak binde
7’sini ayırabildiğimize de dikkat çeken Kaleli, “Dünyanın gelişmiş ülkelerinde
argeye, gayri safi milli hasılanın %3’ü ayrılıyor.” şeklinde konuştu.
Küresel Cinsiyet
Eşitsizliğinde, 132.Sıradayız!
Konuşmasında, küresel cinsiyet eşitsizliğinde, Türkiye’nin
135 ülke arasında, 132.sırada olduğuna da dikkat çeken Kaleli, “Maalesef,
ekonomiye katılım konusunda, eğitime erişimde hala eksikliklerimiz var. Gelişmeyi
kendine şiar edinememiş, gelişirken doğasını, çevresini korumayı becerememiş
bir ülkede, tabii en çok zarar görecek olanlar yine kadınlar.” diye konuştu.
Dünyadaki Paradigmaları,
Gençler ve Kadınlar Değiştirecek
“Türkiye’nin ve Dünya’nın paradigmaları değişecekse gençler ve kadınlar sayesinde değişecek.” diyen Kaleli, sözlerini, “Hep dezavantajlı grupların içinde olmuş, karar alma süreçlerinin içine girememiş kadınlarımız, 2012 yılından itibaren, inanıyoruz ki kendilerini gösterecekler; eşitliğin, farkındalığın, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gereklerini yerine getirecekler.” diyerek noktaladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder